Osmanlıda kahve hazırlığında ve sunumunda kullanılan ekipmanlar zaman içinde geliştirilmiş ve değişikliğe uğramıştır. Osmanlıda kahvenin hazırlığı ve sunumu sarayda, evlerde, kahvehanelerde ve tahmislerde yapılmaktaydı. Hazırlık ekipmanları birbirine benzerlik göstersede, sunum ekipmanları farklılık gösterirdi.  Sarayda ve büyük konaklarda kahveden sorumlu bir ekip tarafından zengin ekipman çeşitliliği ile birlikte snulan kahve, kahvehanelerde ise daha az ekipman ile sunulmaktaydı. Şimdi ekipmanları tanıyalım.

Kahve Kazanı ve Bakracı; Kahvenin ilk hazırlanma yöntemi kahve kazanı ve bakraçlarda olmuştur. 16. Yy sonlarına kadar kahve kazan ve bakraçlarda hazırlanmıştır. Kaynayan suyun içine kahve katılması suretiyle pişirilirdi, pişen kahvenin telvesi dibe çöktürülüp servis edilirdi. Surmaname, Narh defterleri ve tereke kayıtları incelendiğinde ilgili metinler kahve kazan ve bakraçları yer almaktadır.

Kahve İbriği ve Gügümü; 16. Yy. sonlarına doğru bakır, gümüş, pirinç ve tombak malzemeden üretilmiş ebatları değişiklik gösteren ekipmanlardır. Bu ekipmanların üretilmesi ile kazanlar su  bulundurmak için kullanılan yardımcı ekipman rolünü almış ve zaman içinde kullanımdan kalkmıştır. Gügüm ve ibriklerde kaynayan suyun içine kahve katılır, pişen kahve dinlendirilip telvesi dibe çöktürülürdü. Daha sonra küçük bir ibriğe alınıp servis edilirdi.

Kahve Cezvesi; 18. Yy. ortalarında taze kahvenin sipariş üzerine az miktarda hazırlanabileceği bakır, pirinç ve tombaktan cezveler üretilmiştir.  Bir süre ibrik ve cezveler bir arada kullanılmış daha sonra ibrik ve güğümler sadece sıcak su için kullanılan yardımcı ekipman olarak kullanılmıştır.  Cezveler düz tabanlı, alt kısmı geniş üste doğru daralan, rahat dökmek için gagalı üretilen ekipmanlardı. O dönemlerde kahve odun ateşinde ve külde hazırlandığı için cezveler el yakmaması için katlanabiir uzun saplı ve  içine kül kaçmaması içinde kapaklı olarak üretilmekteydi. Kahve artık bol köpüklü içilebiliyordu.

Kahve Kavurma Tavası; Osmanlı halkı kahvesini kendi kavurmaktan büyük keyif alırdı. Tahmislerden yeşil çekirdek satın alan halk demirden üretilmiş tavalarda odun ateşi üzerinde ustalıkla kahvesini kavururdu. Tavalar demirden yapılmış, işlemeli uzun saplı, genişliği 20 cm ile 40 cm arasında değişiklik gösteren ekipmanlardı.

Kahve Kavurma Kaşığı; Metalden üretilmiş uzun saplı büyükçe kaşıklardır. Tava içinde kahvenin homojen kavrulması için düzenli karıştırmak amaçlı bu kaşıklar kullanılırdı.  Ayrıca kavurma kaşığı daha sonraki aşamada soğutucu ekipmanda kahvenin soğumasını hızlandırmak için karıştırmak suretiyle kullanılırdı.

Kahve Dibeği; Ağaç, taş, metal malzemeden üretilmiş kavrulmuş kahvenin öğütülmesi için kullanılan ekipmandır. Tarihi çok eski zamanlara dayanan bu ekipmanın büyüklüğü çeşitlilik gösterirdi. Kahvehanelerde, tahmishanede büyük dibekler kullanılırken, evlerde daha küçük dibekler kullanılmaktaydı. Kahve dibek içine doldurulur, metal yada ağaç bir dövecek ile öğütülürdü.

Kahve Soğutucusu; Tavada kavrulan kahvenin soğutulması için kullanılan yuvarlak, sığ kenarlı, ahşap yada porselen malzemeden üretilmiş ekipmandır. Kavrulma işlemi tamamlanan kahvenin hızlı bir şekilde soğutulması gerekir. Soğutulmayan kahve içten yanmaya devam eder.

Kahve Eleği; Kahve dibekte dövüldükten sonra iri parçaları ayıklamak için un eleklerinde kullanılmaktaydı. Un eleğinin gözenekleri çok küçük olduğu için zamanla kahveye uygun elekler üretilmiştir.

Kahve Saklama Kutusu; Osmanlı halkı kahveyi ilk tüketmeye başladığı dönemlerde,Kahve öğütüldükten sonra özelliklerini yitirmemesi için hava almayacak deri torbalarda saklanmıştır. Zamanla kahv saklamak için pirinç, ahşap, bakır, gümüş ve porselen kahve kutuları yapılmıştır. Büyüklükleri farklılık gösteren silindir ve kare formda kahve kutuları üretilmiştir. Osmanlı halkı ihtiyacı kadar kahve kavurur ve öğütürdü, kahveyi taze olarak tüketmeyi yeğlerdi. Tüketecekleri kahvenin fazlasını bu kutularda muhafaza eserlerdi.  

Kahve Tepsisi; Kahve servisinin önemli ekipmanlarından birisi kahve tepsileridir. Bakır, tombak ve gümüş malzemeden üretilirdi. Tepsilerde geleneksel motifler kalem işi bezemeli olarak işlenerek üretilirdi. Genellikle yuvarlak ve elips formda tepsiler üretimi yapılırdı.

Fincan zarfı; Osmanlı devletinde uzun yıllar kulpsuz porselen fincanlar kullanılmıştır. El yanmasını engellemek için fincanın içine oturtulduğu kulplu, gümüş, bakır, tombak ve kokulu ağaçlardan üretilmiş ekipmanlar kullanılmaktaydı. Fincan zarfları işlemeli, üzerinde değerli taşlar ile bezenmiş çeşitleri mevcuttu.

Stil Puşidesi; Kahve servislerinde kullanılan 1-1,5 metre genişliğinde atlas, ipek, kadife malzemeden yapılan örtülerdi. Geleneksel motiflerin altın, gümüş ve renkli iplikler ile işlenirdi. Ayrıca değerli taşlar ile bezenmiş olanlarıda mevcuttu. Kahve servislerinde kullanılan fincanların rengine göre stil puşidesinin rengi uyumlu olarak seçilirdi.

Stil Takımı; Kahve servisinin ibriklerde yapıldığı dönemlerde ibrik içinde bulunan kahvenin sıcak kalmasını sağlamak için kullanılan ekipmandır.Çukur geniş bir tabak şeklinde bakır, tombak, gümüş gibi malzemeden yapılmış ekipmanın ortasında odun ateşi koyuplur üzerine gagalı kahve ibriği yerleştirilirdi. Stil takımının kenarlarına bağlı 3 zincir ile askıya alarak taşınırdı.

Kahve Değirmeni; Dibeklerde kahve öğütme zor ve çok fazla güç gerektirmekteydi. Kahvenin az miktarda öğütülmesi için daha pratik bir ekipman olan el değirmenleri üretilmiştir.  El değirmeni metal ve ahşap değirmenler olarak ikiye ayrılmaktadır. Metal olan değirmenler pirinç ve bakır malzemeden üretilmekteydi. Kahve üst kısımdan doldurulur, katlamalı uzun kolu ile çevirmek suretiyle kahve öğütülürdü. Ahşap kahve değirmenlerinede üst ksımdan kahve doldurlur, meaknizmayı çalıştıran kol çevirilerek kahve öğütülürdü. Öğütülen kahve alt kısımda bulunan çekmeceli hazneye dolardı.

Buhurdanlık; kahve servisinin önemli bir parçasıda buhur yakılmasıdır. Özel koku bitki, ağaç ve çiçeklerden oluşan buhurlar kahve servisi esnasında yakılır ve misafirler için hoş bir atmosfer oluşturulurdu. Buhur ile kahve içmek daha keyifli olduğu yazılı kaynaklarda yer almaktadır

Gülabdan; Türk kültüründe gül suyunun önemi büyüktür. Kahve servisinde misafirlerin ellerine ve yüzüne sürmeleri için gül suyu servis etmek önemli bir kuraldı. Gül suyunu servis etmek için kullanılan porselen, cam, gümüş, pirinç ve tombak gibi malzemeden üretilmiş şişelere Gülabdan denilmektedir. Gülandanlar armut şeklinde altı yuvarlak, üste doğru darala uzun boyunlu şişelerdi.

Fincan; Osmanlıda toprak, seramik, çini ve porselen fincanlar kullanılmıştır.  Fincanlar içinde en değerlileri Fağfuri denilen Çin porselen fincanları olmuştur. Çinliler 17. Yy. ortalarına kadar Dünyanın en iyi porselenlerini üretmişlerdir. Hiçbir ülke Çinlilerin porselen sanatını çözememiş ve öğrenememiştir. Bunlar dışında İznik, Kütahya, Yıldız, Tophane, Eyüp, Fransa, Almanya fincanlarıda kullanılmıştır. Fincanlar biçimleri bol çeşitlilik göstermiştir.